Aşure Günü

Aşure Günü

Muharrem-i Şerif ayı, hicri takvimin ilk ayı olmasının yanı sıra Rabbimizin rahmetine mazhar olmasıyla kıymetli bir aydır. Ayın en mübarek günü ise Aşure günü olarak adlandırılan ve bu yıl miladi takvimde 8 Ağustos gününe denk gelen 10 Muharrem’dir. Müslümanlar için büyük önemi haiz olan birçok hadise bu günde cereyan etmiştir. Aşure kelimesinin ise Arapça on anlamına gelen ‘’aşara’’dan türediği düşünülmekte.

Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: ‘’Ramazan ayından sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem’de (tutulan oruçtur). Farz namazdan sonra en faziletli namaz ise gece namazıdır.’’ (Müslim, Sıyâm, 202)

Allah (c.c.), Hz. Musa’yı (a.s.) Aşure gününde kurtarmıştır. Deniz ile Firavun kuvvetleri arasında kalan Hz. Musa ve ümmetine Allah (c.c.) yardım etmiş, Kızıldeniz on ikiye yarılmıştır. O gün Hz. Musa ve ümmeti, ayakları suya değmeden yürüyerek kurtuldular. Firavun ise ordusuyla birlikte derin sularda boğuldu.

İbn Abbâs’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) Medine’ye geldiği zaman, Yahudiler âşûrâ günü oruç tutuyorlardı. Resûlullah (s.a.v.) onlara, ‘’Oruç tuttuğunuz bugün nedir?’’ diye sordu. Onlar da ‘’Bugün Allah’ın, Musa’yı ve kavmini kurtarıp Firavun’u ve kavmini (suda) boğduğu büyük bir gündür. Musa şükretmek için bugün oruç tuttu. Biz de (bu nedenle) oruç tutuyoruz.’’ dediler. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.): ‘’Biz Musa’ya sizden daha lâyık ve yakınız.’’ buyurdu. Ondan sonra âşûrâ günü Resûlullah (s.a.v.) hem kendisi oruç tuttu hem de oruç tutulmasını emretti. (Buhârî, Savm, 69)

Ancak yalnızca 10. Muharrem günü oruç tutmak Yahudilere benzemek olacağından mekruh olur, bu sebeple oruca bir gün evvelden başlamak yahut başlayamadıysak 10. gün ile birlikte 11. gün de oruç tutmak hayırlıdır.

Yine rivayetlere göre Hz. İbrahim (a.s.) da bu gün doğmuş ve ateşten yine bu gün kurtulmuştur. İdris (a.s.) âşûrâ günü Allah (c.c.) tarafından yüce mekâna kaldırılıp, 4. kat semaya çıkarılmıştır.  Hz. Eyüb (a.s.) yakalandığı amansız hastalıklardan aşûrâ gününde kurtulmuştur. Bu mübarek günde Adem (a.s.) babamızın tövbesi nihayet kabul olmuş, Yunus (a.s.) balığın karnından kurtulmuş, Hz. İsa (a.s.) ise göklere kaldırılmıştır.

Nuh aleyhisselamın da Cudi Dağı’na âşûrâ gününde demir attığı ve gemide bulunan malzemelerden aşure çorbasının pişirip yenildiği rivayet edilir. Günümüzde bu yiyeceğin pişirilip dağıtılması bir gelenek hâlini almıştır.

Sayısız mübarek olayın yaşandığı bu hayırlı günde elim bir hadise de meydana geldi. Hz. Peygamberimizin torunu Hüseyin bin Ali yetmiş iki Müslüman ile birlikte Hicri 61 yılında Kerbelâ’da Yezid’in ordusu tarafından bu gün katledilmiştir. Hz. Hüseyin’i ve onun gittiği yolu kavramak bizim vazifemizdir.

Her kim âşûra gecesini ibadetle geçirirse Allah (c.c.) onu ihya eder. Bu mübarek günde namaz kılmak, nafile orucu tutmak, ilişiğimizin kesildiği akrabalarla temas kurmak, sadaka vermek, yetim sevindirmek ve zikir meclislerinde bulunmak oldukça faziletlidir. Tüm İslam aleminin âşurâ günü mübarek olsun.

 

DİĞER MAKALELER